ORGAN BAĞIŞLAYIN, BAŞKA BEDENLERE HAYAT ARMAĞAN EDİN ..
Tıbbi hastalıkların tedavisinde ilaçla tedavi, cerrahi tedavi ve destek tedaviler olmak üzere temelde 3 tedavi mevcuttur. Organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmek üzere olan hastaların tedavileri ise ancak dördüncü bir seçenek olan organ nakli ile gerçekleştirilmektedir.
Türkiye’de son verilere göre yaklaşık 32.000 kişi organ beklemektedir ve bunlardan 1000’i her yıl organ bekleme aşamasında iken hayatını kaybetmektedir. Bu organ bekleyen hastaların 20.000’den fazlasını böbrek hastaları oluşturmaktadır.
Organ Nakli Nedir ?
Vücutta görevini yapamayan organın yerine canlı bir vericiden veya beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiden alınan organın, hayatta kalmak için organ naklinden başka şansı olmayan kişilere nakledilmesine organ nakli denilmektedir.
Günümüzde kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, ince bağırsak, pankreas gibi organların nakli gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca kornea, kemik, tendon, ligament ve hatta kol veya bacak gibi dokuların da nakli günümüzde gerçekleştirilmektedir. Öreğin kornea nakli bu dokunun harabiyeti nedeni ile görmeyen hastaların görmesini, cilt nakli ise yanık sonrası yanık izlerinin giderilmesine ve yaraların kapanmasına olanak sağlar.
Organ Bağışı Nedir ?
Bir insanın, eğer bir şekilde beyin ölümü gerçekleşecek olursa, başka insanlara hayat olması açısından henüz kendisi hayatta iken organlarının bir kısmını veya tamamını bağışlaması işlemidir.18 yaşını doldurmuş ve doğru ile yanlışı ayırabilme yeteneğine sahip herkes organlarını bağışlayabilir.
Ülkemizde, Konya Şehir Hastanemiz başta olmak üzere tüm devlet ve üniversite hastanelerinde organ bağışı işlemi yapılmaktadır. Ayrıca, organ bağış işlemi, Sağlık Müdürlüklerinde, Emniyet Müdürlüklerinde, organ nakli yapan merkezlerde ve organ nakli ile ilgilenen vakıf, dernek vs. kuruluşlarda da gerçekleştirilebilir. Bunun için ilgili kişi tarafından organ bağışı kartının iki tanık huzurunda doldurulması ve imzalanması yeterli olacaktır.
Organ bağışı yapanların, bu durumdan ailelerini de haberdar etmeleri gerekmektedir. Çünkü kişinin beyin ölümü gerçekleştiğinde, ilgili hekim ve organ nakil koordinatörlerinin aileden onam almaları gerekmektedir. Bu nedenle organ bağışında bulunan kimsenin bu durumu ailesi ile paylaşması uygun olacaktır.
Canlıdan canlıya yapılan organ bağışı sadece bazı hastalıkların (böbrek, karaciğer) tedavisine olanak sağlar. Oysa ülkemizde binlerce hasta kalp, akciğer gibi organlar beklemektedir ve onların tek şansı beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin yapacağı organ bağışı onayına bağlıdır.
Beyin Ölümü Nedir ?
Nefes alma yeteneği dahil beynin fonksiyonlarının geriye dönüşümsüz olarak kaybıdır. Beyin ölümünde kişide, tam bir bilinç kaybı, kas hareketlerinin kaybı, göz bebeği ve beynin diğer reflekslerinin kaybı söz konusudur. Beyin ölümü gerçekleşen kişi hem ülkemiz kanunlarına göre hem de tüm dünyada tıbben artık ölmüştür.
Yoğun bakım ünitelerinde beyin ölümü gerçekleşmiş olan kişilerin, insanlar tarafından en çok “bitkisel hayat” ile karıştırılmaktadır.
Bitkisel hayat, “beyin ölümü” durumundan tamamen farklıdır. Bitkisel hayatta kişinin beyin sapı fonksiyonları sağlamdır. Hasta hareketsiz bir halde kalmakta, aylarca ya da yıllarca yaşamaya devam edebilmektedirler. Duyuları, hatta duyguları bile olabilmektedir. Ancak “beyin ölümü” ölümün diğer adıdır ve tıpkı ölüm durumundaki gibi, kişi geri dönüşümsüz olarak reflekslerden yoksundur. Çünkü beyin tamamen ölmüştür ve hiçbir hayat belirtisi gözlenmez. Kalp atışı ise sadece kalbin otomatisitesine bağlı olup birkaç gün devam edebilmektedir.
Organ Bağışında Bulunan Kişinin Cenazesinin Bütünlüğü Bozulur mu ?
Kadavradan organ çıkarım işlemi herhangi bir ameliyattan farksız büyük bir özenle yapılır. Organlar çıkarıldıktan sonra mümkün olduğunca estetik dikişlerle dikilerek, bedenin hiç bir şekilde zarar görmemesine büyük özen gösterilir. Bağışta bulunan bu bedenler organların kıymetini çok iyi bilen hekimler için kutsaldır ve her türlü saygıyı hak etmektedir.
Organ Bağışına Dini Bakış
Organ bağışının dini yönünden sakıncası yoktur. Büyük dinlerin çoğu organ bağışı onaylamakta ve desteklemektedir. Bu konuda; Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, 3.3.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu açıklamıştır.
Bu kararda;
1. Zaruret halinin bulunması, yani hastanın hayatını veya hayati bir organını kurtarmak için bundan başka çarenin olmadığının mesleki ehliyet ve dürüstlüğüne güvenilen uzman doktorlar tarafından tespit edilmesi,
2. Hastanın bu yolla tedavi edileceğine ilişkin doktor kararının olması,
3. Doku ve organı alınacak kişinin bu işlem yapıldığı sırada ölmüş olması,
4. Organ ve dokusu alınacak kişinin sağlığında buna izin vermiş olması veya hayatta ike aksine bir beyanı olmamak şartı ile yakınlarının rızasının sağlanması,
5. Alınacak doku ve organ karşılığında hiç bir ücret alınmaması,
6. Tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak olan bu nakle razı olması gerektiği belirtilmektedir. Yine aynı kararda” organınızı vereceğiniz kişi yaptığı iyilik ve fenalıklardan kendisi sorumludur” denilmektedir. Yine Kur’an-ı Kerim’de de “Kim bir insana hayat verirse onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı” beyan olunmaktadır (Maide suresi-32).
Diyanet İşleri Başkanlığının da ifade ettiği üzere, “Organ bağışı, candan cana yapılan bir sadakadır”.
Konya Şehir Hastanemizin “Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü” rehberliğinde organ bağışı ve organ nakli ile ilgili detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.
Organ Bağışlayın, Başka Bedenlerde Can Olun ..
Organ bağışında bulunmak için hastanemiz “Organ ve Doku Nakli Koordinasyonu Birimi”ne başvurabilirsi